Mini Karın Germe Prosedürü
“Eğil kalk, nefes al nefes ver…” Bir yığın egzersiz yaptınız, kilolarınızı verdiniz, vücudunuz sıkılaştı ama yine de karnınızdaki gevşemelerden kurtulamadınız!
Bu durum çoğunlukla doğum sonrası rastladığımız bir problem ve ne yazık ki sporla veya diyetle çözülecek bir sorun değil. Hamilelik süresince alınan kilolar, derimiz her ne kadar esnek bir yapıda olsa dahi derinin tolere edemeyeceği ölçüde bir deformasyon yaratabiliyor. Hamileliğin yanı sıra aşırı kilo alıp vermeler sonucu da karın bölgesinde deformasyonlar görülebilir. Bu tip durumlar için önerdiğimiz çözüm yöntemi ise mini karın germe operasyonudur.
Doğum sonrası fazla kilolarını vermiş ancak özellikle alt karın bölgesindeki gevşemelerden şikayetçi olan kişiler. Hızlı ve yüksek oranda kilo veren kişiler mini karın germe operasyonu için uygun adaylardır. Ancak ikinci bir doğum düşünülüyorsa, fazla kilolar henüz verilmemişse, gerekli spor egzersiz programları denenmemişse mini karın germe operasyonunu ertelemek daha uygun olacaktır. Çünkü bölgedeki olası değişim süreçlerinin tamamlanmış ve bölgede nihai sonuca erişilmiş olması, operasyonun kalıcılığını ve faydasını artırmak açısından önemlidir. Ayrıca göbek deliği olması gerekenden yukarıda olan kişiler de bu görünümü düzeltmek için mini karın germe yöntemini tercih edebilirler.
Dr. Gözde Erten Kılıç Mini Karın Germe Operasyonunu Anlatıyor
Mini abdominoplasti adı da verilen bir işlemdir. Orta ve alt karında yağlanmadan bağımsız olarak mevcut olan sarkma, gevşemelerin giderilmesine yarar. Küçük bir kesi yapılarak, bu bölgedeki fazla deri gerilerek karnın alt bölgesine çekilir ve fazla deri alınıp dikiş yapılır. Kişinin doğum yapma planı varsa, operasyon önerilmez. Doğum planları tamamlanmış, emzirme dönemi bitmiş ve fazla kilolarını vermiş kişiler, mini karın germe işlemi için ideal adaylardır.
Hayır, mini karın germe işlemi fazla yağlardan kurtulmak için geliştirilmiş bir yöntem değildir. Eğer bölgede fazla yağlanma mevcutsa karın germe işleminin beraberinde liposuction yapılması da gerekir. Mini karın germe işlemi, sadece gevşemiş, fazlalık yaratan deriyi alma, karna düz ve sıkı bir görünüm vermeye yarayan bir operasyondur. Yani bu bir obezite tedavisi değildir, hatta işlemin etkisini korumak için mini karın germe sonrasında da kilo almaktan kaçınmak, sağlıklı beslenmeye özen göstermek önemlidir.
Karın bölgesindeki deride oluşan sarkma, gevşeme gibi deformasyonların tek çözümü olarak geliştirilmiş bir uygulamadır. Alt karın bölgesindeki fazla deri dokusu, karnın alt kısmından yapılan küçük bir kesiyle gerilir ve bölge sıkılaştırılır. Aynı zamanda bu bölgede varsa fazla yağ dokusu da alınır. Bikini bölgesinin içinde kalacak bu kesi yerinden dikiş atılarak izin görünür bir yerde olmaması da sağlanır.
Tam karın germe işleminde daha büyük bir kesi yapılır ve üst ve alt karın birlikte ele alınır. Mini karın germe, sadece alt karın bölgesini kapsar. Bahsettiğimiz doğum sonrası durumlarında oluşan şikayetler çoğunlukla alt karın bölgesinde oluştuğundan, mini karın germe bu tip durumlar için daha tercih edilir bir yöntemdir.
Aşırı kilo alıp verilmesi (yaklaşık 15 kg), karın bölgesindeki yağ hücrelerinin genişlemesini ve dolayısıyla derinin gerilmesini sağlar. Bu fazla kilolar verildiğinde ise cildin elastikiyet kabiliyeti, bu değişimi tolere edemez. Bunun sonucunda bazı cilt türlerinde gevşemenin yanında çatlak oluşumu da gözlenebilir. Bu deformasyonun önüne geçmek pek mümkün olmasa da deformasyon oluşumundan sonra mini karın germe operasyonuyla bu sorundan kurtulmak mümkündür. Operasyon sonrasında ise gevşeme ve sarkmaların tekrarını önlemek için yapılacak bazı şeyler var… Karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden kaçınmak, şeker, alkol tüketimini mümkünse minimuma indirmek, hareketli bir yaşam biçimini alışkanlığa dönüştürmek, sıkı ve düz bir karın için gerekli koşullardır.
İşlem öncesi doktorunuzun detaylı bir muayenesi gereklidir. Cildinizin yapısı, yağ oranınız, kronik hastalıklarınız, sağlık geçmişiniz ve yaşam biçiminiz, operasyon öncesinde detaylı olarak ele alınmalıdır. Operasyon süreci bu bilgiler ışığında yönetilmelidir.
Liposuction yapılıp yapılmayacağına göre işlemin süresi değişir. Liposuction yapılması halinde, istenir ve gerekli görülürse alınan yağlar kişinin kalça bölgesine enjekte edilebilir. Bu gibi değişkenleri gözeterek işlemin süresi için ortalama 2-3 saatlik bir zaman dilimi verebiliriz. Ameliyat genel anestezi ile yapılır, hastanede yatış genellikle gerekli görülmez.
Operasyonun yapıldığı gün uzun süreli ağrı kesiciler verilir. İlk günün ağrısı bu sayede çok az hissedilir. İşlemin bitişinden 2-3 saat sonra hasta yürüyebilir. Aynı gün taburcu edilir, birkaç gün ağrı kesici kullanımı devam eder. Yaklaşık 3-4 gün içinde hasta normal yaşamına dönebilir. İkinci ayın sonunda ise çok ağır olmamak koşulu ile egzersizlerine başlayabilir.
Sezaryen izine benzer bir iz bikini bölgesi altında kalacak şekilde kalabilir. Ancak dikkat çekici ve hissedilir bir iz bırakmaz.
Hamilelik için hiçbir sakıncası yoktur ancak operasyonun etkisi hamilelik süresince alınacak kilolar nedeniyle kaybolur. Gerekli görülürse doğum sonrasında işlem tekrar ettirilebilir.